EN

Bayram iletişiminde klasikleşmek

Yazıyı Linkedin'de görüntülemek ve haftalık yayınlanan bültenimize abone olmak için tıklayın.

Nerede o eski bayram iletişimleri?.. demeyeceğiz elbette ama gittikçe sıradanlaşıp birbirine benzeyen bayram mesajları hakkında da buraya bir not düşelim...

Özel günler, çoğunlukla markaların iletişim için büyük enerji ve kaynak ayırdıkları,  sahaya iddialı kampanyalar sürdükleri dönemler. Bu da çok doğal çünkü bu günlerde hem markalar her zaman söylediğinden farklı bir şeyler söyleme ihtiyacı duyuyor, hem de insanlar gündelik mesajların dışında başka bir şeyler işitmek ve görmek istiyor. Kısacası herkes özel günde “özel bir şey” yapılmasını istiyor.

Ancak ne kadar farklı ve özgün işler yapılırsa yapılsın, herkesin ‘ultra yaratıcı’ olma seferberliği içinde olduğu böyle zamanlarda, verilmek istenen mesajların çoğu pek bir etki bırakamadan sonsuzluğa uçup gidiyor.
Peki bunca emeğin boşa gitmemesi, mesajların hafızalarda kalıcı iz bırakması için ne gerekiyor?

Yanıtı bulmak için özel gün iletişiminde başarıya ulaşmış, hatta klasikleşmiş örneklere bakmak bize bu konuda ipuçları sağlayabilir. Örneğin Ülker’in yıllar önce yayınlanan "Bayramlar Gülmek İster" kampanyasının insanın içine dokunan güçlü anlatımı, klasikleşmiş ve dillere pelesenk olmuş “Akşama babacığım unutma Ülker getir”in kapı zilleriyle tekrar yorumlanması, Kent’in bayramlara özel vefa ve kadirşinaslık hikayeleri ya da Türkiye İş Bankası’nın özellikle ulusal bayram ve anmalarla özdeşleşen Atatürk temalı işleri, özel gün iletişimi deyince akla gelen ilk çalışmalar arasında. Bir ara peş peşe çok konuşulan Anneler Günü reklamları çıkaran ancak son dönemde bu konuda biraz form düşüklüğü yaşayan Profilo ve Teknosa kampanyaları da iyi örnekler olarak değerlendirmeye alınabilir.

Peki bu markalar tam olarak neyi doğru yapıyor da özel gün iletişiminde klasikleşebiliyor?

Yanıt sandığımızdan ‘basit’ olabilir: “Mesajlarda süreklilik”. Bu markalar her sene başka bir yaratıcı serüven peşinde koşup bambaşka mesajlar vermeye çalışmıyor. Belirli bir temayı sıkı sıkı sahiplenmiş durumdalar ve her sene aynı temayı yeni bir formatla  gündeme taşıyorlar.  Başka bir deyişle aynı modele farklı elbiseler giydirip yeniden podyuma sürüyorlar.

Bayram iletişiminde başarı ve klasikleşmenin yolu galiba belirli bir öze tutunup odaklanmaktan, savrulmamaktan ve bir gelenek inşa etmekten geçiyor. Diğer türlü “1. geleneksel bilmem ne kutlaması” gibi hepimizin bıyık altından güldüğü ve kısa bir süre sonra da unuttuğu işlere dönüşüyor onca emek harcanan çalışmalar.
Bu konuda bayram sükunetinde biraz daha tefekkür etmekte fayda var belki de.

Ve elbette iyi bayramlar!

Videolar:

 

Lorbi PR Altunizade Mah. Nuhkuyusu Cad., Güllübahçe Sok. Özeller İş Merkezi, No: 17/7 Kat: 3 Üsküdar / İstanbul Lorbi PR
  • Facebook
  • Twitter
  • Flickr
  • Youtube
  • Instagram
  • Linkedin
Lorbi PR
Tel. 0216 343 4546 info@lorbi.com
IDA ICCO
Derinev Kurumsal İletişim Danışmanlığı