O Kareye Neden Uzun Uzun Baktık?

İletişimde böyle büyülü anlar nadiren yaşanır. Tüm şartların olgun ve müsait olması, doğru zamanın yakalanması, her şeyin ince ince düşünülüp tasarlanması, şansın yardım etmesi, aksiliklerin ayağa dolanmaması, araya dikkatleri dağıtacak paralel gündemlerin girmemesi ve daha birçok şeyin yolunda gitmesi gerekir.

Evet, zamanımızın -ve muhtemelen tüm zamanların- iki büyük futbol efsanesi Messi ve Ronaldo’nun birlikte boy gösterdikleri Louis Vuitton reklamından, daha doğrusu o eşsiz fotoğraf karesinden bahsediyoruz --çünkü bir reklam olmasaydı bile bu kareye hayran hayran bakacak ve üzerine yine çok şey söyleyecektik.

Bu eşsiz enstantane son dönemin en ikonik fotoğraflarından ve elbette en büyük iletişim başarılarından biri olarak çoktan kayıtlara geçti. Dünyada futbol izleyip veya en azından sosyal medya kullanıp bu kareden haberdar olmayan pek kimse kalmamıştır muhtemelen.

Peki, bizi, daha doğrusu milyarlarca insanı bu kareye baktıran, hem de uzun uzun ve hayran hayran baktıran şey neydi? Bir fotoğrafın bu kadar hızla yayılmasını ve konuşulmasını ne sağladı? Karenin bu kadar ilgi görmesinin tek nedeni, içinde Ronaldo ve Messi’nin olması mıydı yalnızca?

Bu sorulara tatmin edici bir yanıt vermek, yaratılan etkiyi her yönüyle izah etmek kolay değil elbette ama biz yine de bir ‘büyü analizi’ yapmayı deneyelim…

1) İki efsane bir arada

Uzun uzun seyrettiğimiz kareyi bu kadar etkili yapan faktörlerden ilki, iki büyük rakibi, iki faal futbol efsanesini bir araya getirmesi hiç kuşkusuz. İki fenomen ismin popülaritesi ve sosyal medya gücü, karenin büyük bir hızla yaygınlaşıp konuşulmasını sağladı ancak, diğer nedenleri de ortaya koymazsak karenin büyüsünü tam olarak anlayamayız. Daha açık ifade etmek gerekirse, Ronaldo ve Messi’yi bir araya getiren her çalışma böyle bir etki doğurmaz. Üstüne başka büyülü tozlar da serpmelisiniz.

2) Bu bir reklam değil!

Evet, bu kare her şeyden önce, bildiğimiz türden bir reklam değil. Ürünü gözümüzün içine sokmuyor. Markayı fark etmemiz için türlü çeşit cambazlığa kalkışmıyor. Aksine odak tümüyle iki büyük yıldızın üzerinde. Louis Vuitton ve bavulları, burada yalnızca stratejik bir çekişme sahnesinin parçası konumunda. Reklamdan ziyade usta işi bir ürün yerleştirmeyle karşı karşıyayız. Gözlerimiz efsanelere bakarken, marka rol çalmıyor ama gözlerden de hiçbir şekilde kaçmıyor.

3) Mükemmel zamanlama

Kareyi güçlü kılan bir diğer faktör, hiç bağırıp çağırmadan, büyük bir vakar içinde gündeme ilişmiş olması. Şu anda dünya çapında en çok konuşulan konu, hiç kuşkusuz Dünya Kupası. Orada performansları en çok merak edilen iki isim ise Messi ve Ronaldo. Turnuvaya büyük ihtimalle son kez katılacak olan iki büyük isimden Messi’nin Arjantin’i Copa America’dan sonra Dünya Kupası’nda da şampiyon yapıp yapmayacağı konuşulurken, son günlerde kulübü Manchester United’la yaşadığı sorunlarla sık sık gündeme gelen (ve turnuvadaki ilk maçına bile çıkmadan sözleşmesi feshedilen) Ronaldo’nun bu olumsuz enerjiyi milli takım düzeyinde ateşleyici bir motivasyona çevirip çeviremeyeceği merak ediliyor. Dünyada futbolu az veya çok seven herkesin ilgi duyduğu bütün bu gündem enerjisini absorbe edip tek karede toplayan bu çalışma, turnuvada bundan sonra yaşanacak muhtemel çekişme ve gelişmeler neticesinde de sık sık gündeme gelme potansiyeli arz ediyor.

4) Klasikleşmenin eşiğindeyken…

Bu ikonik kare, sadece gündeme cuk oturması nedeniyle değil, Messi ve Ronaldo’nun kariyerlerinin gelip dayandığı noktayı doğru yakalamasıyla da bir zamanlama harikası. İki isim de, erişilmesi zor başarıları, performansları ve rekorlarıyla kariyerlerinin sonuna yaklaşıyorlar. Pek çoklarının açıkça ifade ettiği gi̇bi̇, yüksek ihtimalle bu onların son Dünya Kupası. Başka bir deyişle, aktif spor hayatları devam etmekle birlikte artık bir çeşit klasikleşme evresine girmiş bulunuyorlar. Kare, bu klasikleşmeyi doğrudan yakalayıp yansıtan bir derinliğe sahip.

5) Rönesans tablosu mu desek acaba?..

Baktığımız kare, artistik kalitesiyle de başka bir seviyede. İki yıldızın heykeli andıran duruşları, siyah ve gri tonların hakim olduğu kıyafetleriyle öne çıkan etkileyici mostraları, karedeki ışık ve dekorun dinlendirici sakinliği ve elbette kullanılan ürünlerin şıklığı, kompozisyonu bir bütün halinde bir sanat eseri seviyesine taşıyor.

6) Usta bir gözün bakışıyla…

Bu ‘sanat eserinin’ ardında ise, çok usta bir göz, adlı adıyla portre fotoğrafçılığının efsane ismi Annie Leibovitz var malum. Daha önce başta Rolling Stone için olmak üzere çeşitli dergiler için yaptığı kapak çekimleri ile tanınan, öldürülmeden 5 saat önce çekildiği için ayrı bir değer taşıyan John Lennon’un Yoko Ono ile olan meşhur pozunun altında imzası olan, 90’lı yıllarda çektiği Demi Moore’un ikonik hamilelik fotoğrafıyla büyük ses getiren Leibovitz, 2010 Dünya Kupası öncesinde çektiği Pele-Maradona-Zidane karesiyle de çok konuşulmuştu.

7) Her ama her ayrıntıyı tasarlamak

Karedeki hiçbir detay oluruna bırakılmamış, her şey ama her şey ince ince tasarlanmış. Öyle ki, Messi ve Ronaldo’nun önündeki satranç tahtasının üzerindeki taşların dizilişi bile rastgele değil. Hatta bu iki futbol efsanesi arasındaki meşhur ‘En büyük kim?’ münakaşalarına yeni bir boyut getirecek bir dizilim yapılmış. Karede gördüğümüz diziliş, Dünya Satranç Şampiyonu Magnus Carlsen ile Hikaru Nakamura arasında 2017’de oynanan ve berabere biten final maçının sonunda ortaya çıkmış netice. Nitekim kare yayınlandıktan kısa bir süre sonra bu konu da hemen gündeme geldi ve Carlsen “Zamanımızın en büyük ikinci rekabeti, en büyüğünü taklit ediyor” diye şaka yollu bir tweet attı. Bu da sonuçta karenin daha çok konuşulmasını sağlayan ekstra bir viral etki yarattı.

8) Beklenmedik bir anda…

Karenin bu kadar çok konuşulmasını sağlayan bir başka faktör de, beklenmedik bir anda dolaşıma sokulması olsa gerek. Dünya Kupası öncesinde Ronaldo ve Messi’nin reklamlarda boy göstermesinin hiçbir beklenmedik veya şaşırtıcı bir tarafı yok elbette ancak iki ismin aynı reklamda veya karede olması sürpriz oldu ve bu da bu ikonik kareye biraz da hayretle bakmamızı sağladı.

9) Mimetik potansiyeli unutmayalım

Herhangi bir işin sosyal medyada tutunduğunun veya çok konuşulduğunun en büyük delili, çoğu mizahi olmak üzere çeşitli versiyonlarının üretilmesidir. Şu anda sadece Türkiye sosyal medyasında Ronaldo ve Messi’ye tavladan damaya kadar pek çok oyun oynatılmış durumda -dünyada üretilen muhtelif versiyonlarını saymıyoruz bile. Kareyi bu o kadar güçlü ve etkili kılan bir faktör de, bu ‘velut’ mimetik potansiyeli olsa gerek…